Tags
ACP, angel coaching practitioner, Beki Erikli, charles virtue, doreen virtue, mucize, spiritüel ego
Bir Adam tanıdım geçenlerde. Öyle böyle değil, acayip ünlü bir adam. Hepimizin bildiği Meleklerle Yaşamak kitabının yazarı Beki Erikli’nin Öğretmeni, dünyaya Meleklerle iletişim kurulabileceğini öğreten mucize kadın Doreen Virtue’nun oğlu ve boynuz kulağı geçermişi herkese ispatlayan harika bir adamla tanıştım. Öğretmenim oldu bu adam benim. Üç gün boyunca 60 kişiye melekleri, spirituel dünyayı, ışık varlıkları, kendi deneyimlerini ve daha nice olağanüstü şeyi anlattı.
Tuhaf bi şekilde yüreğime dokundu bu adam benim. Zamanlaması harikaydı.
Kişisel Gelişim yolculuğuma çıktığımdan beri farklı farklı eğitimlere gittim, nice eğitmenle tanıştım, çalıştım ve öğrencileri oldum onların. Her biri bana farklı şeyler öğretti, biraz daha yaklaştırdı yaşam amacıma, biraz daha ışık tuttu yolumda. Hepsine huzurlarınızda ayrı ayrı teşekkür ederim.
Ancak kimi zaman, spiritüel egonun kokusunu aldım bazılarından. Söyledikleriyle yaptıklarının çeliştiğini gördüm. Anlattıklarına kendi hayatlarında yer veremediklerini gördüm, çelişkiye düştüm…
Charles tam da çelişkilerimin ortasına geldi. Öyle şeyler söyledi ki su gibi geçip giden o üç günde… Tüm çelişkilerimi ışığıyla yıkadı ve beni özgürleştirdi.
İlk gün, ‘İnsan olduğunuzu hatırlayın!’ dedi. ‘Hepimizin kızmaya, öfkelenmeye, hissetmeye hakkı var!’ ‘Siz duygularınızı açığa çıkardığınızda da melekleriniz sizi sevmeye devam eder. Mış gibi yapmanıza gerek yok! ‘
Oh be kardeşim dedim! Ne o öyle! Koşulsuz sevgide kal, kimseye sinirlenme, herkese sevgi gönder, affet, bağışla, hoşgör…. Ama bu da can yani, di mi? Oh be Charles, vallahi rahatladım!
Sonra bu Adam ders aralarında aramıza karıştı. Bizlerle sohbet etti, sorularımıza sabırla yanıt verdi. Kimi zaman öğle yemeğine geç gitti ama kimseyi boynu bükük göndermedi yanından. Bizden biri gibiydi.
‘Bilmiyorum’ dedi dürüstçe cevabını bilmediği sorulara. ‘ Ama dilerseniz araştırabilirim’. Her neyse oydu! Yalan yoktu! Yapmacıklık yoktu. Belki de dünyanın en doğal insanıydı. Dünyaca ünlü yazar değil miydi, bu Adam? Yanlış mı geldik, ne?
Ama son gün öyle bir şey söyledi ki…. Hepimize teşekkür etmişti belki yüzlerce kez. Ve dedi ki;
‘Burada sizlere öğrettiklerim, ne bana ne de anneme ait değil! Hiç biri bize ait değil! Hepsi ama istisnasız hepsi yukardan, Yaradan’dan, ilahi varlıklar aracılığıyla gelen bilgiler. Ben sadece bir aracıyım. O yüzden özgürsünüz, özgürce öğrettiklerimi öğretebilir, uygulayabilir, paylaşabilirsiniz. Benim ismimi laf arasında geçirirseniz süper olur. Ha geçirmezseniz de hiç önemli değil! Yeterki ışığı paylaşın! ‘
Bu nasıl bir özgüvendi? Nasıl bir cömertlik ve idealistlikti?
Gözlerim dolu dolu kendime engel olamadım, bu mütevazi Adamı ayakta alkışladım.
Eğitime katılan herkesin kitabını bir gün elinde tutmayı dileyen bu adamın karşısında saygıyla eğiliyorum. Ve ona huzurlarınızda çok teşekkür ediyorum. Öğretmenlik gerçekten özveri ister, mütevazılık ister, tevazu, hoşgörü ister. Nasıl bir Öğretmen olmak istediğimin harika bir örneği oldu Charles Virtue.
Işığı o kadar büyüktü ki, hepimize bulaştırdı. Eğitimde tercümanlık eden en az Charles kadar harika bir kadın vardı… Tüm Melek koçlarını bir çatı altında topladı. Günlerdir herkes birbirine öğrendiklerini uyguluyor, ihtiyacı olanlara Şifa veriliyor, herkes birbirine iyilik, güzellik, bolluk, bereket diliyor… Işık gitgide büyüyor, evrene yayılıyor…
İlahi sistem, ilahi düzen muhteşem çalışıyor. Tüm zincirin halkaları gitgide birleşiyor ve zincir büyüyor… Atılan dostluk tohumları yeşeriyor…
Bu mucizeye vesile olan adama, bu adamı üşenmeyip ayağımıza kadar getirtmek için çırpınıp duran Aylin ve Arzu’ya, eğitime katılan her özel insana teşekkürlerimi sunuyorum.
Bunun bir parçası olabildiğim için şükürler olsun…
Sevgi ve Şükranlarımla
Pınar Gogulan
İşte eğitime katılan arkadaşlar ve Charles Virtue.
Ve tabiki muzip ben de orada. 😇☺️❤️